El-Aziz Yazılı Akik Taşlı Altın Kaplama Gümüş Kolye (Esma-ül Hüsna)
El-Aziz Yazılı Akik Taşlı Gümüş Kolye. Bu Ürünü OSMANLİPAZAR.com'dan ister Kredi Kartı İsterseniz Kapıda Ödeme Alabilirsiniz.
- Ürün Özellikleri
- Ödeme Seçenekleri
- Teslimat ve İade Koşulları
- Yorumlar
-
Stok Kodu: DTK131 Metaryel: 925 Ayar Gümüş Boyut: mm Kullanılan TAŞ: Doğal AKİK Taşı Ağırlık: 8,2 gr (+/-1,5) Numaraya Göre Değişebilir. Garanti: Ürünümüz Garantili ve Sertifikalıdır. Ödeme Metodları: Havale - EFT / Kredi Karti (12 Taksıt) / Kapıda Ödeme / Mail Order / Western Union Kargo: Ücretsiz Kargo. Ürünler Özel kutu içerisinde Fatura ve Sertifikalı olarak, OSMANLI PAZAR güvencesi ile gönderilmektedir.Üzerinde ki Yazı: El-Aziz Hazırlanış Süresi: 1-3 İş Günü İçerisindeÖzellikler: Size Özel Tamamı El İşçiliği olan bu ürüne istediğiniz hattı ve yazıyı yazdırabilirsiniz.
Kişiye Özel hazırlanan bu ürünleri OsmanlıPazar sayfasından iletişime geçerek kendinize özel olarak hazırlatabilirsiniz.
Dipnot: Bütün ürünlerimiz elde kazıma yöntemi ile oyularak yazılmaktadır. Dünyada çok az ustası olan bu işçilik değerli taşlara tek tek sanatını işlemektedir. Kazıma olan taşların altından taşın kendi rengi çıktığı için, taşla yazının ayırt edilebilmesi ve daha net okunması için oyulmuş yazılara boya sürülerek daha belirgin hale getiriliyor. Fakat doğal taşlar üzerinde yabancı hiç bir madde tutmadığı için bu boya zamanla silinmektedir. Kazıma yazılar asla silinmemekte olup boyasız da kullanımı uygundur.Daha fazla yazıların gözükmesini isteyen müşterilerimiz kırtasiyelerden boya kalemini temin edebilir. Dualı ve yazılı ürünlerin üzerindeki boyalar yazının önemini arttırmadığı için sadece görsel olarak tercih edilebilir. Müşterilerimizin bu durumu bilerek almasını önemle rica ediyoruz.
AKİK
3 ila 4. Yüzyıllarda Sicilya’da bulunan Achates nehrinin kıyılarında dolaşırken bu taşı keşfeden Yunanlı bir filozof olan Theophrastus ona nehrin ismini vermiştir. Akik taşı,tüm medeneniyetlerde ilgi görmekle birlikte öne çıkan Bizans döneminde yemek takımları ve Osmanlı’da da tılsımlarda dahil olmak üzere çeşitli şekillerde kullanımı göze çarpmaktadır.. Kutsal kitapta adı geçen taşlardan biridir. Aynı zaman da Hatem-ül Enbiya Muhammed Resulullah (s.a.a)’ın kullandığı taşlardan biridir daha önce yayınlanan kitabımdan ayrıntılarına ulaşılabilir. İslam alemi için özel bir yer edinmesinin yegane sebebi bu olmakla beraber Resulullah (s.a.a) akik taşı kullanması Kur’an-ı Kerim’de adı geçmeyen diğer taşların kullanımınada bir nevi cevaz vermiştir. İmam Caferi Sadık (a.s) rivayet edilir ki; " Zalim bir hakim karşısına suç işlediği gerekçesi ile tutuklanan bir kişi çıkarılmıştır. İmam Caferi Sadık (a.s) O şahsa " akik kolye yetiştirin” diye emir buyurur. O şahsa akik yüzük ulaştırıldı ve parmağına takıldı. O kişi tutuklanmaktan kurtuldu. 66 Hilyet-ül Muttagin sayfa; 16
- Taşıyan kişiyi tehlikelerden korur.
- Uykusuzluk, karabasan, korkaklık ve nazara kaşı etkilidir.
- Gerçekleri fark etmeyi sağlar.
- Stres ve gerginliği ortadan kaldırır.
- Cesaretin artmasını sağlar.
- Kişinin sosyalleşmesini ve uyum sağlamasına yardımcı olur.
- Vücuttaki fazla ve negatif enerjiyi boşaltmayı sağlar.
- Bedeni güçlendirerek, lenflerin sirkülasyonunu sağlar.
- Kendisini taşıyan kişiye güç, keyif ve iyimserlik hissi verir.
- Bu taşı taşıyan çocukları olumsuz düşünceden, duygulardan ve münakaşalardan uzak tutar.
- ·Dünyevi başarıyı simgeler. Negatif enerjiyi ortadan kaldırarak, tükenmiş olan cesareti artırır. İş adamları bu taşdan faydalanabilir.
- ·Özgüveni artırır.
AzizYenilmeyen yegane galip. Mağlup edilemesi mümkün olmayan. Emir ve iradesine karşı bütün kainatın zerre kadar hükmü yoktur.
Cenab-ı Hak buyuruyor:- "..O, üstün ve güçlü olandir, hüküm ve hikmet sahibidir." (İbrahim,4)
Kur'an-ı Kerim'de doksanbir yerde geçmektedir. Fakat hiç bir yerde tek başına zikredilmemiş; daima Esma-i Hüsna'dan diğer bir isimle beraber varid olmuştur.
Allah'ın 'Aziz' sıfatı, O'nun hiçbir zaman mağlup edilemeyeceğini, her zaman galip olanın Kendisi olduğunu ifade eder. Allah kainatta mutlak kuvvet sahibidir ve
O'ndan üstün hiçbir güç yoktur.
O hiç bir şekilde ve surette asla yenilgiye uğramayan, her şeye gücü yetendir.
O, haksızlık yapılamayacak kadar güçlüdür.
O en üstündür, en yücedir, şeref ve izzet sahibidir.Gayet izzetli, onurlu ve şanlıdır. Hiçbir şekilde mağlup edilmez, her işinde gâlibdir. Yahut eşi benzeri yoktur ve gayet yüksektir. Yani, "Hiçbir şey O'nun dengi olmamıştır." (İhlâs,4) âyetinde ifade edildiği gibidir. Bununla beraber alçaklığı, ahlâksızlığı, küfür, zulüm, fesad, isyan ve küfran gibi fenalıkları sevmez.O'nun gücünü bilmek, O'nu hatırdan çıkartmamak, günahlardan uzaklaşmayı, yararlı işlerle meşgul olmayı sağlar. Mutlak Hâkimin Allah'tır. Sevk ve idare O'nun elindedir. O'nun koruma ve himayesi olmadan korunulamaz. O'nun yardımı olmadan başarılı olunamaz. Acizliğini samimiyetle kabul etmek, Allah'ın izzetini müşahede etmeyi sağlar.Havas ve Esrarı- El-Aziz ism-i şerifi, düşmanlarını zelil etmek, insanların yanında izzet ve şeref sahibi olmak, korkularından emin olmak için, "Ya Aziz Celle Celalühü" diyerek 94 kere okunup dua edilir. Yedi gün 100 defa okuyan kimsenin hasmı helak olur.
- Kim bu ism-i şerifi günde kırk defa kırk gün "Ya Aziz Celle Celalühü" diyerek okumaya devam ederse; Allahü Teala hazretleri onu aziz kılar. Fazl-u kereminden ona zenginlik verir. Onu kullarına muhtaç etmez.
- Yetmiş bin defa düşman askerine karşı el ile işaret edilerek "Ya Aziz Celle celalühü" diyerek okunursa biiznillah düşman hezimete uğrar.
- Her kim bu ism-i şerifi kırk gün sabah namazından sonra 40 kere "Ya Aziz Celle Celalühü" diyerek okursa Cenab-ı Hak hazretleri onu hiç kimseye muhtaç eylemez.